• biyonikrobotikmedikal@gmail.com

Bel-Boyun Fıtığı

6- BOYUN FITIĞI

Vertebra olarak isimlendirilen omurga kemiklerinin arasında, hareketler sırasında meydana gelen şok dalgalarının absorbsiyonundan sorumlu jelatinöz bir madde yer alır. Disk yapısındaki hasarlanma sonucu omurilik kanalına doğru bu maddenin yer değiştirmesi fıtıklaşma olarak tanımlanır

Boyun Fıtığı Nedir?

Boyun fıtığı, boyun omurlarındaki amortisör görevi gören disklerin, çeşitli nedenlere bağlı olarak yıpranması, yırtılması veya yerinden kayması nedeniyle, omuriliğe ve omurilikten ayrılan sinirlere baskı yapmasıdır.

İnsan omurgası 33 omurdan oluşan dinamik bir yapıdır. Boyun ve bel bölgesi omurganın en hareketli bölgeleridir. Omurgayı oluşturan kemik yapılar olan omurlar arasında bulunan ve aralarındaki bağlantıyı sağlar.

Boyun Fıtığının Nedenleri Nelerdir?

Omurlar arasında bulunan disklerin içindeki sıvı içeriği zamanla ve yaşa bağlı olarak azalır. Omurganın kötü kullanımı da bu azalmayı arttırır. Sonuçta yüklenmelere karşı diskin dayanıklılığı azalır. Kontrolsüz ani hareketlerde bulunma, uzun süre masa başında ve sabit halde çalışma, omurgaya yük bindiren veya devamlı rotasyon hareketlerini gerektiren işler ve sporlar yapma, yüksekten düşme ve trafik kazası gibi travmalara maruz kalma şeklindeki zorlanmalar, diskte yırtılmalara neden olarak boyun fıtığına neden olabilir.

Boyun fıtığı her yaş grubunda görülse de, genellikle genç-orta yaş grubunda daha sık rastlanır. İnce, narin ve uzun boyunlu kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun yanı sıra sigara kullanımı bel fıtığında olduğu gibi boyun fıtığı için de bir risk faktörüdür. Uzun süre masa başında çalışmak, uzun sürelerle araç kullanmak, hareketsiz bir yaşam sürmek, uyku sırasında uygun olmayan yastık kullanmak, omurgayı zorlayıcı hareket ve aktivitelerde bulunmak ve uygun olmayan spor faaliyetleri yapmak boyun fıtığı için diğer risk faktörleridir. Boyun çevresi kasların kuvvetsiz olması da disklere binen yükü arttırarak fıtıklaşmalara zemin hazırlar.

Boyun Fıtığının Belirtileri Nelerdir

Boyun fıtığının en sık ve en erken rastlanan belirtisi boyun bölgesinde görülen ağrıdır. Her boyun ağrısı boyun fıtığına bağlı değildir. Kas kaynaklı ağrılar aslında boyun bölgesinde oldukça yaygın olarak görülür. Fıtığa bağlı ağrılar ise hem daha dirençlidir hem de bazı özellikler gösterir. Ağrı tek taraflı olarak boyundan kola doğru yayılabileceği gibi, sırta veya enseden başa doğru da yayılım gösterebilir. Ağrı genellikle devamlı bir karakterde olsa da, boyun hareketleri ile şiddetlenmeye meyillidir. Ağrı yanında, kollarda ve ellerde uyuşma, karıncalanma, yanma, iğnelenme ve elektrik çarpması şeklinde şikayetler de tabloya eklenebilir. Bunun yanı sıra his kaybı, kuvvet azalması, el becerilerinde azalma ve kolda incelme gibi nörolojik belirtiler de görülebilir. Öksürme, hapşırma ve ıkınma gibi durumlar ağrıyı arttırabilir.

Boyun fıtığı tanısı nasıl konur?

Boyun fıtığı tanısı, dikkatli bir hasta öyküsü yanında fizik ve nörolojik muayene ile konur. Röntgen, MRI (manyetik rezonans) veya BT (bilgisayarlı tomografi) gibi görüntüleme yöntemleri tanıyı kesinleştirmede ve tedavi planını oluşturmada yardımcı olur. Bazı durumlarda EMG (elektromiyografi) denilen sinir incelemelerine ihtiyaç duyulabilir.

Boyun, sırt, omuz ve kol bölgesindeki ağrılar, boyun fıtığı dışındaki hastalıklardan da kaynaklanabilir. Bazen iç organlardan yansıyan ağrılar benzer belirti ve bulgulara neden olabilir. Bu nedenle boyun fıtığı tanısını koymadan önce, benzer şikayetlere neden olabilecek bu rahatsızlıkların dışlanması gereklidir. Bu amaçla gerekli görüldüğü takdirde ileri görüntüleme ve laboratuar incelemelerine başvurulabilir.

Boyun Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir

Boyun fıtığı hastalarının çok büyük bir oranı cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi edilebilir. Bazı hafif olgularda istirahat, günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi ve boynun doğru kullanımı konusunda hastanın eğitilmesi ile şikayetlerde düzelme sağlanabilir. Bu hastaların düzenli bir egzersiz programına yönlendirilerek takibinin yapılması gereklidir.

Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaç tedavileri boyun fıtığı tedavisi için sıklıkla uygulanır. Yine kortikosteroid içeren ilaçlar ihtiyaç duyulması halinde doktor gözetiminde kullanılabilir. Bazı durumlarda geçici süreyle boyunluk kullanılması gerekebilir.

Bu tedavi ve önlemlerle sonuç alınamayan veya ciddi sinir baskısı ile başvuran boyun fıtığı hastalarında fizik tedavi yöntemlerine başvurulur. Bu amaçla sıcak uygulamaları, ultrason, ağrı kesici ve kas güçlendirici akım tedavileri, masaj, mobilizasyon, manuel terapi,kuru iğneleme, bantlama, traksiyon (klasik ve dikey traksiyon-vertetrac) en sık kullanılan tedavi yöntemleridir.

Tamamlayıcı ve destekleyici tedavi yöntemleri olarak, akupunktur, nöral terapi, kupa tedavisi de boyun fıtığı tedavisinde kullanılabilir.

Spinal dekompresyon tedavisi bel fıtığında olduğu gibi boyun fıtığı tedavisinde de etkili bir bir tedavi yöntemidir. Etkilenen disk seviyesinde negatif basınç oluşturacak şekilde kontrollü traksiyon uygulanmasına dayanır.

Egzersiz tedavisi boyun fıtığı tedavisinde tedavinin ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Öncelikle omurganın doğru kullanımı ve günlük yaşam aktiviteleri konusunda hastaya eğitim verilir. Daha sonra esneme, germe, kuvvetlendirme ve postür (duruş) egzersizlerini içeren bir egzersiz programı başlatılır. Bu programın yoğunluğu ve süresi hastanın klinik durumuna göre belirlenir.

Boyun fıtığı tedavisinde cerrahi tedaviye nadiren ihtiyaç duyulur. Cerrahi dışı tedavilerden fayda görmeyen ve ciddi ve ilerleyici nörolojik kayıpları olan hastalarda son tedavi seçeneği olarak cerrahiye başvurulur.

7- BEL FITIĞI

Bel bölgesinde bulunan omurların arasındaki diskin yırtılarak, sinirleri sıkıştırması olarak ifade edilebilir. Bu durum genellikle şiddetli bel ağrısı ve bacağa yayılan ağrının ortaya çıkmasına neden olur. Fıtıklaşma omurganın herhangi bir düzeyinde meydana gelebilir.

Bel fıtığı, bel omurları arasındaki disklerde oluşan travmaya veya mekanik yüklenmeye bağlı meydana gelen yaralanmalardır. Bel fıtığının evreleri vardır: Bulging, protrüze, ekstrüze ve sekestre disk.

Bulging Disk: Nucleus Pulpozus, Annulus Fibrozus’un duvarına baskı yapar, bel fıtığının ilk evresidir.

Protrüze Disk: Nucleus Pulpozus, Annulus Fibrozus’un duvarına baskı yapar ve Annulus Fibrozusta yapısal değişiklik oluşur. Kısmi olarak duvarları zedelenir.

Ekstrüze Disk: Nucleus Pulpozus, Annulus Fibrozus’un duvarları yırtarak eklem aralığına çıkar. Bel ağrısı, uyuşma gibi şikayetlerin daha çok görüldüğü evredir.

Sekestre Disk: Nucleus Pulpozus’un tamamen eklem aralığına çıktığı durumdur. Bel fıtığının en ileri seviyesidir. Genelde cerrahi gerektirir.

Bel fıtığı en çok 30-50 yaş arası insanlarda görülmektedir. Erkeklerde görülme olasılığı kadınlara göre daha fazladır. Bel fıtığı oluşumundan sonra kas zayıflaması ve kasların iş yapabilme potansiyelinin azalması sonucu nörolojik bulgular açığa çıkar. Buna bağlı olarak omurga etkilenmektedir. Özellikle bedeniyle çalışan insanlarda bel fıtığının görülme olasılığı daha fazladır. Yanlış sporların tercih edilmesi ya da vücudu yapılacak spora hazırlamamak önemli bir risk faktörüdür. Sigara, bel fıtığına doğrudan etki etmemekle birlikte omurgadaki disklerin beslenmesini bozacaktır. Postür bozukluğu, obezite gibi durumlar disklerin üzerinde daha fazla basınç oluşturacağı için bel ağrısında risk faktörleri arasındadır.

Bel Fıtığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Bel fıtığı tedavisi için hangi doktora gidileceği önemlidir. Bel fıtığı tedavisi için fizik tedavi doktorları veya ortopedistlere başvurulabilir. Bel ağrısı fizik tedavi süreci, doktorların fizyoterapiste yönlendirmesiyle başlar. Bel fıtığı tedavisinde Manuel Terapi son dönemde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bel fıtıklarının %10’luk kısmı cerrahi gerektirmektedir. Bel fıtığı tedavisinde birçok farklı yöntem kullanılmaya başlanmıştır. Yaklaşık 15 yıl öncesine kadar bel fıtığının cerrahi dışındaki tedavisi yatak istirahatı olarak görülürken zaman içerisinde yapılan çalışmalara göre bel fıtığının tedavisi için minimum yatak istirahati, kişinin durumuna uygun olarak hemen aktiviteye başlaması ve kademeli olarak aktivite düzeyini arttırması gerekmektedir. Bel için fizik tedavi süreciyle beraber ağrıda ve inflamasyonda azalma başlar. Bel ağrısı, fizik tedavi ile azalmaktadır.

Manuel Terapinin, kasların güçlenmesi ve dokulara olan kan akışının arttırılmasında önemli bir yeri vardır. Bel fıtığının akut veya kronik olmasına göre Manuel Terapi ortalama 10 seans sürmektedir. Doğru bel fıtığı tedavisiyle diskten yük kaldırılıp bölgenin kanlanması düzenlendiğinde, ortalama altı ayda bel fıtığının geri çekildiği görülmüştür. Manuel terapi uygulamaları sırasında ve sonrasında kişi egzersizle birlikte ağrılarından kurtulmaktadır. Belinizi güçlendirmek, korumak için düzenli bir şekilde egzersiz yapmanız gerekmektedir.